NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي سَعِيدٍ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ بُجَيْدٍ
عَنْ
جَدَّتِهِ
أُمِّ
بُجَيْدٍ
وَكَانَتْ
مِمَّنْ
بَايَعَ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهَا
قَالَتْ لَهُ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْكَ
إِنَّ
الْمِسْكِينَ
لَيَقُومُ
عَلَى بَابِي
فَمَا أَجِدُ
لَهُ شَيْئًا
أُعْطِيهِ
إِيَّاهُ
فَقَالَ
لَهَا
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنْ لَمْ
تَجِدِي لَهُ
شَيْئًا
تُعْطِينَهُ
إِيَّاهُ
إِلَّا
ظِلْفًا
مُحْرَقًا
فَادْفَعِيهِ
إِلَيْهِ فِي
يَدِهِ
Resûlullah (s.a.v.)'e
bey'at edenlerden biri olan Ümmü Büceyd'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah'a
şöyle demiştir:
Ya Resûlullah! Allah'ın
salât-ü selamı üzerine olsun- fakir, (gelip) kapımın önünde duruyor da ona
verecek bir şey bulamıyorum.
Bunun üzerine Resûlullah
(s.a.v.) ona şöyle dedi:
"Bir koyunun yanmış
tırnağından başka ona verecek bir şey bulamazsan, (hiç olmazsa) onu eline
ver."
İzah:
Tırmizî, zekât; Nesâî,
zekât; Ahmed b. Hanbel, VI, 383.
"Bir koyunun
yanmış tırnağından" maksat, çok az herhangi birşeydir. Dilenciye verilen
şeyin çok az oluşu hak kında mübalağalı söylenen bir sözdür.
Bu hadis, dilenciyi boş
çevirmemeye teşvik etmektedir.